Ben dizginsiz bir teknoloji tutkunuyum ve birçok Boomer’ın aksine, 1980’lerin başında bilgi teknolojisini benimsedim. Yeni teknolojiyi tamamen kabul etmem biraz zaman aldı, ancak yüksek lisans yaparken, geliştirdiğim bazı anketlerde veri analizi için ilk kez bilgisayar kullanmak zorunda kaldım. Biraz hayal gücüyle, o dönemin bu meşhur hesap makinelerinin müthiş gücünü ve bu makinelerin habercisi olduğu sınırsız olasılıkları görmek çok uzun sürmedi.
Eğitimime devam ederken programda çok sayıda makale ve araştırma yazımı yapmak zorunda kaldım ve ikinci yılımda kelime işlemcinin büyüsüyle tanıştım. Bu beni sonsuza kadar dijital dünyaya köle etmeye yetti. Bana verilen tek uyarı “Çöp gir, çöp dışarı” oldu. Bu deneyim teknolojiye ve onun geleceğe yönelik potansiyeline olan sevgimi pekiştirdi.
