Tarihsel olarak, düşük ve orta gelirli ülkelerde ilaç sağlayan tedarik zincirleri, sağlık sistemlerinin idari sistemlerine göre yapılandırılmıştır. Bu sistemler genellikle halk sağlığı hedeflerine ulaşmak için çoğunluğun ihtiyaçlarına öncelik verir. Bununla birlikte, nüfus içindeki eşitsizlikler daha belirgin hale geldikçe, sağlık sistemleri her zaman farklı cinsiyet, yaş, yetenek, ırk, din ve kökenden olanlar da dahil olmak üzere yeterince hizmet alamayan grupların özel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uyarlanamamıştır. Benzer şekilde, tedarik zincirleri bu grupların kendine özgü gereksinimlerini karşılamakta başarısız olmuş ve veri toplama sistemleri de bu grupların zorluklarını ve ihtiyaçlarını etkili bir şekilde vurgulamamıştır. Bu sadece sağlık sistemindeki eşitsizliklerin devam etmesine ve pekiştirilmesine hizmet etti.
Bu sorunları çözmek için JSI, daha adil ve kapsayıcı tedarik zincirleri oluşturmak amacıyla üç temel yaklaşımdan yararlanıyor. İlk yaklaşım, sürücülerden sağlık çalışanlarına ve tedarik zinciri yöneticilerine kadar tedarik zinciri boyunca çalışan her cinsiyet, statü ve kimlikten bireylerin aktif liderliğini ve katılımını teşvik eden bir iş gücü oluşturmayı içerir. Bu, adil işe alım, terfi ve fırsatların sağlanmasını, katılıma öncelik verilmesini ve katılımın önündeki engellerin azaltılmasını gerektirir. Bunu başarmaya yönelik eylemler, belirli gruplardaki ücret eşitsizliklerinin ele alınmasını, erkekleri ve kadınları farklı rollere ayıran ve kadınların liderliğini engelleyen normlara meydan okumayı ve ayrımcılıkla mücadele etmek, güvenliği sağlamak ve tacizi önlemek için işyeri koşullarını ve politikalarını oluşturmayı veya güçlendirmeyi içerebilir.
JSI, bu yaklaşımları benimseyerek tedarik zincirlerinde daha fazla eşitliği ve katılımı teşvik etmeyi ve sonuçta genellikle gözden kaçırılan veya yetersiz hizmet verilen çeşitli gruplara fayda sağlamayı amaçlamaktadır. Daha fazlasını öğrenmek için Medium hesabımızdaki bu makaleyi okumaya devam edin.
