Almanya’da son birkaç haftadır aşırı sağcılığa ve Almanya İçin Alternatif (AfD) partisine karşı çok sayıda protesto düzenleniyor. Alman bir uzmana göre bu protestoların protesto hareketine dönüşme potansiyeli var. Bu potansiyel dönüşümün belirlenmesindeki temel faktör, katılımcıların ittifaklar oluşturup oluşturmayacağı, ortak hedef ve strateji üzerinde anlaşıp anlaşamayacağıdır.
Almanya’da aşırı sağa karşı mitingler, çok sayıda yabancı uyruklu insanın baskı altında da olsa sınır dışı edilmesini içeren “geri dönüş” kavramını tartışmak üzere aşırılıkçıların bir araya geldiği ortaya çıktıktan sonra sürüyor. Bu toplantıya AfD’nin yanı sıra muhalefetteki Hıristiyan Demokratlar ve sağcı grup Werteunion’dan temsilcilerin de katıldığı bildirildi.
Marburg’daki Philipps Üniversitesi Çatışma Araştırmaları Merkezi’nde araştırmacı olan Tareq Sydiq, keşiften sadece birkaç gün sonra ülke çapında ortaya çıkan büyük protestolara şaşırdığını ifade etti. Protestolara sadece büyük şehirlerden değil, kırsal kesimden insanların da katıldığını kaydetti. Toplumsal hareketler konusunda uzman olan Sydiq, bu protestoların 1990’larda mültecilere geniş destek sağlayan ve uzun vadeli etkisi olan protestoları örnek alabileceğine inanıyor. Ayrıca mevcut protestoların insanları siyasete katılmaya ve demokrasiyi teşvik etmeye teşvik edebileceğini belirtti.
En az 200.000 kadar önemli sayıda insan Cumartesi günü Berlin, Freiburg ve diğer şehirlerde aşırı sağa karşı gösteri yapmak için sokaklara döküldü. Mevcut protestoların henüz net bir hedefi olmasa da protestocular şimdiden bir etki yarattığını iddia edebiliyor. Sydiq’e göre, insanların artık içeriğe değil, “AfD’deki aşırı sağcılığa” odaklandığı “belirli bir anlatı değişikliği” yarattılar.
