Yeni rakamlar, İngiltere ekonomisinin Kovid-19 salgınının patlak vermesinden bu yana başlangıçta beklenenden daha hızlı bir büyüme yaşadığını ortaya koyuyor. Revize edilen veriler, İngiltere’nin 2019’un sonundan bu yana hem Fransa’yı hem de Almanya’yı geride bıraktığını gösteriyor. Büyüme rakamlarının Ulusal İstatistik Ofisi’nin (ONS) yeni tahminlerinin ardından revize edilmesi beklenirken, analistler İngiltere’nin hâlâ zayıf büyümeden muzdarip olduğunu öne sürüyor . ONS’den gelen son rakamlar, salgının başlangıcından bu yana %0,2’lik bir daralma yönündeki önceki tahmine kıyasla %1,8’lik bir büyüme gösteriyor. Buna ek olarak ekonomi bu yılın ilk çeyreğinde daha önce tahmin edilen %0,1’den %0,3 büyüdü. ONS baş ekonomisti Grant Fitzner, İngiltere’nin büyüme oranının son 18 ayda büyük ölçüde değişmeden kaldığını belirtti.
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), bir ekonominin büyüklüğünü belirlemek için kullanılan ve bir ülkedeki şirketlerin, hükümetlerin ve bireylerin tüm ekonomik faaliyetlerini kapsayan standart ölçüdür. ONS, ekonominin durumu hakkında daha fazla bilgi aldıkça zaman içinde GSYİH rakamlarını revize ediyor. Bu ayın başlarında ONS, yıllık anketinden elde edilen yeni verilerin, İngiltere ekonomisinin, salgın öncesi seviyelere kıyasla 2021’in son çeyreğinde önceden tahmin edilenden daha büyük olduğunu gösterdiğini bildirdi. Son rakamlara göre İngiltere’nin pandemiden bu yana büyümesi Fransa’nın %1,7’sini ve Almanya’nın %0,2’sini aşıyor.
Şansölye Jeremy Hunt yeni verilere yanıt vererek İngiliz ekonomisinin pandemiden beklenenden daha hızlı toparlandığını belirterek şüphecilerin yanıldığını kanıtladı. İngiltere’nin, 2020’den bu yana Fransa ve Almanya’yı geride bırakarak G7’de en hızlı toparlanan ülkeler arasında yer aldığını ekledi. Ancak Capital Economics’in Birleşik Krallık ekonomist yardımcısı Ruth Gregory, en son ONS sürümünün genel tabloyu önemli ölçüde değiştirmediğine inanıyor. Ekonominin bir yıl önceki seviyesinin yalnızca %0,6 üzerinde olduğunu ve İngiltere’nin pandemiden bu yana Almanya ve Fransa dışındaki diğer G7 ülkelerinin gerisinde kaldığını belirtiyor. Ayrıca Gregory, yüksek faiz oranlarının tam etkisinin henüz hissedilmediğini savunuyor.
