G-7 ülkeleri kömürden çıkış için baskı yapıyor

G-7 ülkeleri kömürden çıkış için baskı yapıyor

G-7 ülkeleri, en kirli fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak amacıyla, 2035 yılına kadar elektrik üretiminde kömürü aşamalı olarak ortadan kaldırma kararlılıklarını açıkladılar. Ancak fosil yakıtların, özellikle de kömürün geleceği dünyanın başka bölgelerinde de belirlenebilir. Aralarında Almanya, Fransa ve ABD gibi büyük sanayileşmiş ülkelerin de yer aldığı G-7 ülkeleri kömür kullanımını azaltmaya yönelik hedefler belirlerken, küresel kömür talebi artmaya devam ediyor.

Yakın zamanda çıkan bir manşet, büyük bir hammadde şirketi olan Glencore'un, şirketin kârlı kömür işinin bölünmesine karşı çıkan hissedarlarına dikkat çekti. Aynı zamanda G-7 ülkeleri, emisyonların yakalanması ve depolanmasına ilişkin bazı istisnalar dışında, 2030'ların başından itibaren elektrik üretimi için kömürün aşamalı olarak durdurulmasına yönelik ortak bir deklarasyon yayınladılar. Bu karar, sanayileşmiş ülkelerde kömür kullanımını azaltmaya yönelik daha geniş bir eğilimi yansıtıyor; ancak özellikle Çin gibi kömür bağımlılığının yüksek olduğu bölgelerde zorluklar devam ediyor.

G-7 ülkelerinin taahhütlerine rağmen küresel kömür tüketiminde önemli bir düşüş yaşanmazken, talep son yıllarda rekor seviyelere ulaştı. Çin, Hindistan ve Endonezya gibi ülkeler yeni kömür yakıtlı enerji santralleri inşa etmeye devam ederek dünya çapında devam eden kömür tüketimine katkıda bulunuyor. Yapay zeka ve veri merkezlerinin genişlemesinin de elektrik talebini artırması ve bunun da potansiyel olarak bazı bölgelerde kömüre bağımlılığın devam etmesine yol açması bekleniyor.

IEA, küresel kömür talebinin önümüzdeki yıllarda zirveye ulaşabileceğini tahmin ederken, enerji geçişinde kömürün gelecekteki rolüne ilişkin belirsizlikler sürüyor. Çin gibi ülkelerin vereceği kararlar, yeni teknoloji ve endüstrilerin gelişimi, bir enerji kaynağı olarak kömürün geleceğinin belirlenmesinde önemli rol oynayacak. Kömür kullanımının çevresel etkilerine ilişkin farkındalığın artmasıyla birlikte, önümüzdeki yıllarda daha temiz enerji kaynaklarına geçişin zorunlu olacağı açıktır.

Bir yanıt yazın