Pandeminin resmi olarak sona ermesinin üzerinden yedi ay geçti ancak karantinaların etkileri birçok insanın çalışma şeklini değiştirdi. Milyonlarca kişinin tam zamanlı ofise dönme planı olmadan uzaktan çalışmayı benimsemesi nedeniyle ev ofisi pek çok kişi için yeni bir norm haline geldi. Ancak uzaktan çalışmaya geçiş, ev bilgisayarlarının siber saldırılara karşı genellikle daha az korunması nedeniyle yeni riskleri de beraberinde getiriyor.
Güvenlik risklerini en aza indirmek için birçok şirket, çalışanlarını iş dizüstü bilgisayarları ve evde kullanıma yönelik cep telefonlarıyla donatıyor. Ancak çalışanların kişisel cihazlarının güvenliğini sağlamak için kendi önlemlerini alması esastır. Cep telefonunda iki profili etkinleştirmek, tarama geçmişini ve indirilen klasörleri düzenli olarak temizlemek, güçlü şifreler kullanmak ve halka açık ağlardan kaçınmak önemli güvenlik önlemleridir.
Ayrıca, çalışma sistemlerine uzak masaüstü protokolü aracılığıyla erişim, risk düzeyini artırır ve VPN kullanımı ve çift düzeyli kimlik doğrulamanın etkinleştirilmesi gibi belirli güvenlik önlemlerini gerektirir. Çalışanların video konferans söz konusu olduğunda BT departmanı tarafından sağlanan seçenekleri kullanmaları ve sanal toplantılar için olası güvenlik risklerine karşı dikkatli olmaları gerekmektedir.
Sonuçta uzaktan çalışmaya geçiş, sürekli eğitim ve siber güvenliğe ilişkin yeni bir farkındalık düzeyini gerektiriyor. Uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla birlikte, hassas iş ve kişisel bilgileri korumak için hem şirketlerin hem de çalışanların dijital güvenliğe öncelik vermesi önemli.
