Uluslararası Çevre ve Kalkınma Enstitüsü (IIED) için yazdığı bir blog yazısında Sonia Dias, şehirlerin kayıt dışı çalışanların gücünden nasıl yararlanabileceğini tartışıyor. Kayıt dışı ekonomilerin geliştiği ülkelerde sokak satıcılarının, ev işçilerinin, evde çalışanların ve atık toplayıcıların katkılarının tanınmasının dayanıklılık ve ekonomik çeşitlilik oluşturmada hayati önem taşıdığının altını çiziyor. Kent ekonomilerindeki kilit rollerinin kabul edilmesi ve bunların kentsel planlama süreçlerine dahil edilmesiyle şehirler daha temiz, daha yeşil, sosyal açıdan daha duyarlı, canlı ve sonuçta daha dayanıklı hale gelebilir.
Dias, Kayıt Dışı İstihdamda Kadınlar: Küreselleşme ve Örgütlenme (WIEGO) araştırma politikası ağının Şehir Hakları adlı yol haritasından bahsediyor. Bu yol haritası, şehirlerin çeşitli ve kapsayıcı ekonomilere sahip olmasını öngören bir dizi ilkenin ana hatlarını çiziyor. Tüm sakinlerin güvenli geçim kaynaklarına ve insana yakışır işlere erişimini korumayı ve sağlamayı amaçlamaktadır. Bu ilkelerden bazıları, çoğu gayrı resmi faaliyetin, zorlu politika ortamlarında geçimini sağlamak için şehirdeki yoksulların meşru çabaları olduğunun kabul edilmesini içermektedir. Ayrıca, gayri resmi geçim faaliyetleri için kamusal alana ve doğal kaynaklara erişimin yanı sıra, gayri resmi yerleşim yerleri ve işyerlerinde temel altyapı ve ulaşım hizmetlerinin sağlanmasına olanak tanıyan düzenlemelere duyulan ihtiyacı da vurguluyor.
Dias, şehirlerin şoklara ve krizlere dayanabilme yeteneğinin, enformel sektör de dahil olmak üzere toplulukların hazırlıklı olmalarına ve dirençli olmalarına bağlı olduğunu vurguluyor. Kayıt dışı ekonomilerin katkılarının güçlendirilmesi ve tanınması, kentsel dayanıklılığın arttırılmasında önemli bir rol oynayabilir. Kayıt dışı çalışanları kentsel planlama ve geliştirme süreçlerine entegre ederek şehirler, tüm sakinler için daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir ortam yaratabilir.
