Wageningen Üniversitesi ve Araştırma’nın (WUR) yeni podcast’i ‘CRISPR-Cas: bilim ve toplum arasında köprüler kurmak’, mahsullerin genetik yapı taşlarını ne ölçüde düzeltebileceğinizi ve düzeltmeniz gerektiğini ele alıyor. Bu podcast’te Wageningen’li bilim insanları, devrim niteliğindeki hassas teknik olan CRISPR-Cas’ın tarımsal mahsullerin DNA’sında değişiklik yapma fırsatları ve riskleri hakkındaki görüşlerini paylaşıyorlar. Podcast yaratıcısı Monica Lam liderliğindeki araştırmacılar, bu tekniği uygulamanın sınırlarının nerede yattığını detaylandırıyor.
CRISPR-Cas, bilim adamlarının belirli genleri düzenlemesine, onarmasına, eklemesine veya silmesine olanak tanır. Bir metin dosyasına kesip yapıştırmaya benzer, ama sonra organizmalarda. Bu teknik, kalıtsal insan hastalıklarının iyileştirilmesinde fırsatlar sunuyor ve aynı zamanda hastalıklara karşı daha dirençli tarımsal ürünlerin geliştirilmesine yardımcı olan bir bitki yetiştirme tekniği olarak da kullanılabiliyor. Bu, çiftçilerin dünya çapında daha fazla gıda üretmesine olanak tanırken zararlı bitki koruma ürünlerinin kullanımını da büyük ölçüde azaltabilir.
Mahsulleri iyileştirmek için CRISPR-Cas ve benzeri tekniklerin kullanımına ABD, Arjantin ve Çin gibi ülkelerde zaten izin veriliyor, ancak Avrupa’nın katı kuralları var. Avrupa Komisyonu bu kuralları gevşetmek istiyor ama direniş de var. Muhalifler, doğa ve çevre üzerinde olumsuz etkileri olan istenmeyen yan etkilerin olabileceğine dikkat çekiyor. Teknoloji aynı zamanda insanların organizmaları değiştirmede ne kadar ileri gidebileceği ve büyük şirketlere çok fazla yetki verilip verilmediği gibi etik soruları da gündeme getiriyor.
‘CRISPR-Cas: bilim ve toplum arasında köprüler kurmak’ podcast’i, bu teknikle ilgili sosyal diyaloğa katkıda bulunmayı ve dinleyicilerin konuyu daha derinlemesine araştırmasını sağlamayı amaçlıyor. Wageningen Üniversitesi ve Araştırma’dan mikrobiyologlar, bitki bilimcileri ve sosyal bilimciler, CRISPR-Cas’ın fırsatlarını ve risklerini tartışmaya katılıyor. Podcast Felemenkçe ve İngilizce versiyonlarında yer alıyor ve Spotify ve Apple Podcast’ler aracılığıyla dinlenebiliyor.
