Araştırma İnşaat Sektörünün Saldırgan Tutumlarını Ortaya Çıkardı: Alay, Aşağılama ve Cinsel Taciz

Araştırma İnşaat Sektörünün Saldırgan Tutumlarını Ortaya Çıkardı: Alay, Aşağılama ve Cinsel Taciz

Finlandiya İnşaat Mühendisleri Birliği (RIL) tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, cinsiyet ve yaşın inşaat sektöründe ayrımcılığın nedenleri olduğunu ortaya çıkardı. Ankete katılanların yaklaşık yarısı, erkeklerin bu sektördeki kariyerlerinde ilerlemek için daha iyi fırsatlara sahip olduğunu düşünüyor. Bu durum inşaat sektöründe eşitlik konusunda daha yapılacak çok iş olduğunu gösteriyor.

RIL Üyelik ve İletişim Başkanı Henriikka Hellström’e göre anket sonuçları sektörün hem olumlu hem de olumsuz yönlerini gösteriyor. İyi haber şu ki, ankete katılanların yaklaşık yarısı inşaatta çalışırken hiçbir zaman ayrımcılığa uğramadıklarını düşünüyor. Ancak diğer taraftan katılımcıların yaklaşık %45’i ara sıra ayrımcılığa maruz kaldığını itiraf etti.

Hellström, birçok katılımcının iş arkadaşları, işverenler ve müşterilerden ayrımcılığa uğramasının endişe verici olduğunu belirtiyor. Ayrımcılığın başlıca nedenleri olarak cinsiyet ve yaş gösterildi; %66’sı cinsiyetten, %47’si ise yaştan bahsetti. Ayrıca ankete verilen açık uçlu yanıtlarda ayrımcılık ve eşitsiz muamelenin çeşitli biçimleri ortaya çıktı.

Anket ayrıca hem erkeklerin hem de kadınların inşaat sektöründe ayrımcılığa maruz kaldıklarını bildirdi. Ankete katılanların yarısından fazlası erkeklerin kadınlara göre kariyer ilerleme fırsatlarının daha iyi olduğunu düşünüyor. Bu, sektörde eşitliğin sağlanması konusunda daha gidilecek uzun bir yol olduğunun göstergesidir.

Hellström, inşaat sektöründe süregelen ayrımcılık sorunlarını, inşaat sektörünün tarihsel erkek egemen doğasına bağlıyor. Sektöre daha fazla kadın girerken mevcut kültürün değişmesi yavaş oluyor. Ayrımcılık ve tacizin ele alınması ve önlenmesi konusunda iş topluluklarının sorumluluk almasının önemini vurguluyor.

Sonuç olarak, anket sonuçları inşaat sektöründe ayrımcılığa ve uygunsuz davranışlara son vermek için daha açık tartışmalara ve tutum değişikliğine duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. Mevcut zorlukların üstesinden gelmek için işveren desteği, net çalışma modelleri ve cinsiyet kotaları gerekli olabilir.

Bir yanıt yazın