Arabaları erken hurdaya çıkarmak gezegenin korunmasına yardımcı olmayacak

Arabaları erken hurdaya çıkarmak gezegenin korunmasına yardımcı olmayacak

“Çevre Araştırması: Altyapı ve Sürdürülebilirlik” dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, binek araçların kullanım süresine getirilen sınırlamaların sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmayabileceğini ve aslında maliyetleri ve malzeme kullanımını artırabileceğini öne sürüyor. Çalışma, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yıllık sera gazı emisyonlarının yüzde 17'sine katkıda bulunan hafif hizmet araçlarına (LDV'ler) odaklandı. Her zamanki gibi iş senaryosunda LDV'lerin ömrüne 15 yıllık bir sınır getirilmesinin emisyonların azaltılması üzerinde çok az etkisi olduğu görüldü.

Bazıları, elektrikli araçların (EV'ler) benimsenmesini teşvik etmek ve EV'lerin gecikmiş alımıyla mücadele etmek için araçlara kullanım ömrü sınırlarının getirilmesini önerdi. Ancak bu çalışma, kullanım ömrü sınırlarının, kritik malzemelerin kullanımının artması ve pil üretimiyle ilgili ekotoksisite gibi EV'lerin olumsuz etkilerini artırabileceğini buldu. Elektrikli araçların hızlandırılmış dağıtım maliyetlerinin de çok yüksek olduğu ve CO2'nin sosyal maliyetlerine ilişkin mevcut tahminleri aştığı görüldü.

Çalışmayı yürüten Toronto Üniversitesi'ndeki araştırmacılara göre, kullanım ömrü sınırları, elektrik şebekesi emisyonlarının azaltılması, araç yakıt tüketiminin iyileştirilmesi ve araç üretiminden kaynaklanan emisyonların azaltılması gibi diğer stratejilerle birlikte uygulandığında etkili olabilir. Çalışmada, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hafif ticari araç filolarından kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılmasında araç ömrü sınırlarının etkinliğini ve maliyetlerini değerlendirmek için Flame modeli kullanıldı.

Toronto Üniversitesi'nden Profesör Heather MacLean, yaşam süresi sınırlarının belirli durumlarda yararları olsa da, bunların ulaşımdaki sera gazı emisyonlarını ele almaya yönelik daha geniş bir stratejinin parçası olması gerektiğini vurguladı. Çalışma, bu tür sınırlamaların uygulanmasındaki karmaşıklıkları ve ödünleşimleri vurguluyor ve emisyonlarda önemli azalmalar elde etmek için çok yönlü bir yaklaşımın gerekli olduğunu öne sürüyor.

Bir yanıt yazın