Sekiz yıl önce, Ocak 2016’da “%20 dünya”nın varlığını ilan eden bir yazı yayımlandı. Bahisçiler, bahisçilere Kasım ayında Donald Trump’ın ABD başkanlığını kazanması için 5’te 1 şans sunuyordu. Diğer üç “düşünülemez” durum için de benzer olasılıklar sunuluyordu: İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma yönünde oy kullanması, aşırı solcu Jeremy Corbyn’in İngiltere’nin başbakanı seçilmesi ve Marine Le Pen’in Fransa başkanlığına seçilmesi.
Yazı, Batı’daki seçmenler arasındaki muazzam kızgınlık nedeniyle, bu düşünülemez şeylerden en az birinin gerçekleşme şansının tehlikeli derecede yüksek olduğu konusunda uyardı. Bu, beklenmedik ve benzeri görülmemiş siyasi olayların meydana gelme potansiyelini vurguladı.
Uyarıda ayrıca seçmenlerde artan memnuniyetsizlik ve öfkenin de vurgulandığı, siyasi olaylarda beklenmedik sonuçların ortaya çıkma ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi.
Yazı, siyasi manzaranın önemli ölçüde değiştiğini ve geleneksel tahminlerin ve beklentilerin artık geçerli olmadığını öne sürüyordu.
Geriye dönüp bakıldığında, yazıda bahsedilen olayların dördü de sonunda gerçekleştiğinden, uyarıların ileri görüşlü olduğu açıktır; bu, geleneksel inanışa meydan okuyor ve birçok gözlemciyi şok ediyor.
