%5 Tahvil Getirisinin Kızgın ABD Ekonomisini Soğutmaya Etkisi

Amerikan ekonomisi faiz artışları da dahil olmak üzere bir dizi tehditle karşı karşıya. 10 yıllık ABD devlet tahvilinin getirisinin 16 yıl sonra ilk kez %5’e ulaşması ekonomiyi yavaşlatabilir. Faiz oranlarındaki bu artış, Orta Doğu’daki savaşın ardından artan enerji fiyatları ve daha fazla işten çıkarmaya yol açabilecek işçi grevleri gibi diğer potansiyel engelleri de artırıyor. Gelecek ay devlet dairelerinin kısmen kapatılması olasılığı da var.

Tahvillerdeki yüksek getiriler, halihazırda federal bütçe açığı ve ağır borç yüküyle ilgili endişelerle karşı karşıya olan ABD hükümeti için borç artırmayı daha pahalı hale getiriyor. Geçtiğimiz yıl güçlü ekonomiye rağmen ABD Merkez Bankası’nın faiz oranlarını hızlı bir şekilde artırması piyasalarda yumuşak bir iniş yerine yaygın bir düşüşe neden olabilir.

Piyasadaki korku, artan ve yükselen getirilerin olumsuz etkileri olabileceği yönünde. Daha yüksek faiz oranları, güçlü bir iş piyasasının yanı sıra ekonominin itici gücü olan tüketici harcamalarını da daraltabilir. Öğrenci kredileri de daha pahalı hale geliyor ve bu da tüketici harcamalarının temkinli olmasını engelleyebilir. Uzmanlara göre gelecek yıl ABD’de resesyon yaşanma ihtimali yüzde 50.

Uzun vadeli devlet tahvili getirilerindeki ani artış da finans piyasasını etkileyebilir. Yüksek faiz oranları doları güçlendirebilir ve ürünleri dış pazarlarda daha pahalı hale geleceği için Amerikalı ihracatçılara zarar verebilir. Konut piyasası aynı zamanda yüksek ipotek faiz oranlarından da etkileniyor ve bu da piyasa üzerinde aşağı yönlü baskı yaratıyor.

Hükümet daha yüksek faiz oranlarıyla borçlanmak zorunda kalacağından, sürekli olarak yüksek getiriler muhtemelen federal bütçe üzerinde baskı oluşturacaktır. Bu, kısır bir borç döngüsü yaratabilir ve tahvil piyasasının hükümetin kararlarını görmezden gelmesine yol açabilir. Daha yüksek faiz giderleri, politika yapıcıları daha yüksek borçlanma maliyetlerini kabul etmeye, vergileri artırmaya veya hükümet harcamalarını kısmaya istekli olup olmadıklarına karar vermeye zorlayacaktır.

Genel olarak Amerikan ekonomisi, faiz oranlarındaki artışlar, artan enerji fiyatları, işçi grevleri, hükümet kapanmaları ve ağır borç yükü de dahil olmak üzere çok sayıda tehditle karşı karşıya. Bu faktörlerin tüketici harcamaları, mali piyasa ve federal bütçe üzerinde olumsuz etkileri olabilir.

Bir yanıt yazın